Moda artık sadece “trendleri takip etmek” değil; kişinin hayat tarzına, değerlerine ve konfor algısına göre şekillenen kişisel bir anlatım biçimi.
Özellikle Z kuşağı ve Y kuşağının büyük çoğunluğunu oluşturan yeni nesil tüketiciler, modayı satın alırken yalnızca tasarıma değil; üretim sürecine, marka değerlerine ve ürünün fonksiyonelliğine de bakıyor.
Bu yazımızda, yeni nesil tüketicinin alışveriş alışkanlıklarına, casual giyimin bu değişimdeki rolüne ve Luvigance’ın bu beklentilere nasıl yanıt verdiğine değiniyoruz.
Tüketici Artık Bilinçli, Hızlı Karar Vermiyor
- Ürünün “nasıl üretildiği”, “nerede üretildiği” gibi bilgiler satın alma kararını doğrudan etkiliyor.
- Sosyal medya ve kullanıcı yorumları sayesinde karar öncesi ciddi araştırma yapılıyor.
- Marka sadakati kolay oluşmuyor ama oluşursa çok güçlü oluyor.
- Hızlı moda yerine “değer odaklı alışveriş” öne çıkıyor.
Yeni nesil tüketici şunu soruyor:
“Bu kıyafeti neden alıyorum, bu marka benimle gerçekten örtüşüyor mu?”
Casual Giyim Neden Bu Kadar Seviliyor?
- Ofisler esnek hale geldikçe takım elbise zorunluluğu azaldı.
- Pandemiyle birlikte ev konforu artık vazgeçilmez bir giyim kriteri oldu.
- Oversize, rahat, sade ama stil sahibi parçalar daha çok tercih ediliyor.
- Casual giyim artık “rahat ama özensiz” değil, “rahat ve seçilmiş” anlamına geliyor.
Yeni nesil için casual giyim:
“Benim tempoma ayak uydurabilen, ama kimliğimi de yansıtan bir stil.”
Üründen Ne Bekliyorlar?
- Rahat kalıplar
- Nefes alan kumaşlar
- Sade ama estetik detaylar
- Ürünün hikâyesini (ve hatta üretim sürecini) bilmek
- Kombinlenebilirlik (bir parçayı birden fazla şekilde kullanabilme)
Luvigance Bu Beklentileri Nasıl Karşılıyor?
Üretim süreçleri şeffaf, sadelik ise markanın temel dili.
Her şeyden önce casual wear’ı esas alıyor.
Koleksiyonlar “rahat + estetik” ikilisini temel alarak oluşturuluyor.
Kumaş seçimlerinde konfor ve uzun ömür odaklı düşünülüyor.
Oversize ve relaxed fit kalıplar sayesinde beden sınırlarını aşan bir kapsayıcılık sunuluyor.
